Kömür Gözlüm – Karacaoğlan

Esti
seher yeli söküldü seller
Gidiyorum kömür gözlüm ağlama
Ağlamanın vakti geçti, ne çare
Kemend atıp yollarımı bağlama
Yolunu
yolumdan ayırdı Ganî
Gelin, gurbet ile gönderin beni
Şu başım oldukça unutmam seni
Ben yârsızım deyi yanıp ağlama
Sana derim, sana, kaşı kemanım
Büküldü kametim, geçti zamanım
Gidiyorum yedi benli ceranım[1]
Yârim gitti deyi yürek dağlama
Karac’oğlan der ki yârim salınır
Bir ah çeksem yüce dağlar delinir
Yüreciğim bölük bölük bölünür
Yaş döküp de arkam sıra çağlama
Kaynak: Mustafa Necati KARAER, Karacaoğlan, s.64-65, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1988, Ankara
[1] Nüshada geçen ifade “Ceramm” şeklinde idi. Böyle bir kelime bulunmadığından, şiirde düzeltme yapma gereği hasıl olmuş ve bu kelimenin yerine “Ceran” kelimesi uygun görülmüştür. Ceran: Sevimli, uzun boylu, güzel gözlü insan yahut hayvan (TDK). (Tarih ve Şuur)